'Yabancı', Fransız yazar Albert Camus'un 1942'de yayımlanan ve edebiyat dünyasında önemli bir yere sahip olan romanıdır. Eserdeki ana karakter Meursault, annesinin cenazesine kayıtsız kalmasıyla toplumun normlarına karşı çıkmaktadır. Bu kayıtsızlık, Kitabın derin varoluşsal sorgulamalarla dolu anlatımını şekillendirir. Camus, bu eser aracılığıyla hayatın anlamı, insanın varoluşsal yalnızlığı ve toplumsal normların birey üzerindeki etkilerini sorgular. Farklı bakış açılarıyla ele alınması gereken bu roman, okuyucularını düşündürmeye ve kendi hayatlarına dair sorgulamalar yapmaya yönlendirecek.
Yazar: Albert Camus
Kitap Türü: Roman
Yayınlanma Yılı: 1942
'Yabancı', Meursault'un annesinin ölümüyle başlayarak, onun ruh hali ve toplum içindeki yeri etrafında şekillenir. Cenazeye kayıtsız kalması, onu çevresindekilerin yargılarından yabancılaştırır. Meursault, günlük yaşamında duygularını dışa vurmaktaki zorluğuyla başa çıkmaya çalışırken, aynı zamanda varoluşsal sorgulamalara girer. İşler gelişirken, bir cinayet işleyerek hayatı bambaşka bir yola sürüklenir. Meursault'un özellikle yargılanma sürecinde toplumun normlarıyla nasıl çatıştığını ve kendi içsel düşünceleriyle hesaplaşmalarını detaylı bir şekilde görüyoruz. Bu olay örgüsü, roman boyunca insanın kendine yabancılaşmasını ve toplumla arasındaki çatışmayı gözler önüne serer.
'Yabancı', insanın varoluşsal yalnızlığını ve hayatın anlamını sorgularken, bireyin toplum içindeki yeri üzerine düşündürür. Camus, absürdizmin temel ilkelerinden biri olan insanın yaşamda anlam arayışını ele alır. Meursault'un kayıtsız tavrı, toplumun yerleşik değerlerine karşı bir duruş sergileyerek, hayatın pek çok anlamının olmadığını vurgular. Eser, okuyucuların kendi yaşamlarının anlamını sorgulamalarına zemin hazırlar ve varoluşsal asıl sorularının peşinde koşturur.
Albert Camus, 1913 doğumlu Fransız yazar, filozof ve oyun yazarıdır. Cezayir kökenli olan Camus, absürdizm ve varoluşçuluk üzerindeki çalışmalarıyla tanınır. 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen yazar, 'Yabancı' gibi önemli eserlerinde insanın varoluş amacını, özgürlüğünü ve ölüme karşı duyulan kayıtsızlığı işleyerek edebiyat dünyasında kalıcı bir etki bırakmıştır.